Pazartesi, Şubat 6, 2023
Güney
  • Anasayfa
  • Güney Kitaplığı
    Yılmaz Güney İle Paris’te İki Yıl

    Yılmaz Güney İle Paris’te İki Yıl

    SSCB Ansiklopedisi

    SSCB Ansiklopedisi

    Yılmaz Güney Ve Arkadaşları

    Yılmaz Güney Ve Arkadaşları

    Çağımdan Utanıyorum

    Çağımdan Utanıyorum

  • Dosyalar
    • Yılmaz Güney
    • Nazım Hikmet
    • Bertolt Brecht
    • Kültür Konferansı
    • Diğer Dosyalar
  • Sizden Gelenler
  • Tüm Sayılar
    • Eski Sayılar
  • İletişim
    • Hakkımızda
    • Göndereceğiniz Yazılar Hakkında
Sonuç yok
Tüm Sonucu Görüntüle
Güney
  • Anasayfa
  • Güney Kitaplığı
    Yılmaz Güney İle Paris’te İki Yıl

    Yılmaz Güney İle Paris’te İki Yıl

    SSCB Ansiklopedisi

    SSCB Ansiklopedisi

    Yılmaz Güney Ve Arkadaşları

    Yılmaz Güney Ve Arkadaşları

    Çağımdan Utanıyorum

    Çağımdan Utanıyorum

  • Dosyalar
    • Yılmaz Güney
    • Nazım Hikmet
    • Bertolt Brecht
    • Kültür Konferansı
    • Diğer Dosyalar
  • Sizden Gelenler
  • Tüm Sayılar
    • Eski Sayılar
  • İletişim
    • Hakkımızda
    • Göndereceğiniz Yazılar Hakkında
Sonuç yok
Tüm Sonucu Görüntüle
Plugin Install : Cart Icon need WooCommerce plugin to be installed.
Güney
Sonuç yok
Tüm Sonucu Görüntüle

Mağdurların anılarını canlı tutma mücadelesi

30 Ekim 2022
İçinde Güneyden
0 0
0
Anasayfa Güneyden
Share on FacebookShare on Twitter
Mağdurların anılarını canlı tutma mücadelesi
Mağdurların anılarını canlı tutma mücadelesi
Mağdurların anılarını canlı tutma mücadelesi
Mağdurların anılarını canlı tutma mücadelesi
Mağdurların anılarını canlı tutma mücadelesi
Mağdurların anılarını canlı tutma mücadelesi
Mağdurların anılarını canlı tutma mücadelesi

İstanbul Beyoğlu’nda Yapı Kredi Kültür Sanat, “Hayat, Ölüm, Aşk ve Adalet” isimli sanat sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergi 2 Ocak 2023’e kadar Yapı Kredi Kültür Sanat Galeri’de ziyaret edilebilir.

Sergi farklı coğrafyalarda yaşanan adaletsizliklere aşk, umut ve direnişle bakmayı öneriyor.

“Hayat, Ölüm, Aşk ve Adalet” sanat sergisinde, Berlin’de yaşayan sanatçı Jasper Kettner’in Hamburg’da yaşayan İbrahim Arslan ile birlikte ürettiği “Die Angehörigen/Akrabalar” (2019) isimli fotoğraf sergisi de yer alıyor.

Akrabalar Fotoğraf Sergisi, Almanya’da ırkçı, Neonazi saldırıların kurbanı olan insanların yakınlarının hikayelerini konu ediniyor.

Sergi kapsamında İbrahim Arslan, Almanya’da ırkçı saldırıların kurbanı olan ailelerinin perspektifinden baktığı “Anıları canlı tutma mücadelesi” isimli atölye çalışması gerçekleştirdi.

15 Ekim’de yapılan atölye çalışmasında 60 dakikalık “der zweite Anschlag/İkinci Saldırı” isimli film gösterildi.

Filmde Almanya’da Neonazilerin gerçekleştirdiği ırkçı saldırıların bir bölümüne yer veriliyor. Irkçı saldırılarda yakınlarını yitirenlerin anlatımları yer alıyor. Irkçı saldırılara karşı devletin ve medyanın tutumu sergileniyor.

2011’de deşifre olan NSU’nun (Nasyonal Sosyalist Yeraltı Örgütü) gerçekleştirdiği ırkçı cinayetler konu edinilip,  NSU kompleksinin çözülmesi için kurulan mahkeme (Tribunal) çalışmalarına yer veriliyor.

Filmde anlatılanlar hiç de insana yabancı gelmiyor. Ülkelerimizde Müslüman olmayan halklara karşı yapılan soykırım, Cumhuriyet tarihinde Kürtlere karşı yapılan katliamlar, Alevilere yönelik gerçekleştirilen katliamlar hemen akla geliyor.

Sivas’ta, Maraş’ta, Çorum’da, Gazi’de vb. yapılan katliamlar göz önüne geliyor.

Hikâye ne kadar da tanıdık geliyor insana. Sadece yer ve isimler farklı.

Almanya’da neo Naziler, biz de ülkücü/ırkçı faşistler!

Alman devleti Nazilerle el ele! Biz de devletin kendisi zaten faşist!

Faşist olduğu gibi ülkücü/ırkçı faşistleri de koruyor.

Göçmen karşıtlığı konusunda da durum farklı değil.

İbrahim Arslan, 1992’de Almanya Mölln’deki ırkçı kundaklama saldırısından sağ kurtulan mağdurlardan biri.

İki Neonazi 23 Kasım 1992’de Mölln’de Arslan ailesinin oturduğu evi ateşe verdi.

Saldırıda 10 yaşındaki Yeliz Arslan, 14 yaşındaki Ayşe Yılmaz ve 51 yaşındaki  Bahide Arslan hayatını kaybetti.

İbrahim yaşamasını, babaannesinin kendi hayatı pahasına kendisini kurtarmasına borçlu. Babaannesi onu ıslak battaniyeye sarıp mutfağa bırakıyor. Yangın söndürülüyor. Aradan saatler geçiyor. Aile bireylerinden birinin eksik olduğu fark ediliyor.  Evde yeniden aramada yapılıyor. İbrahim bu aramada sırasında mutfakta battaniyeye sarılı bulunuyor.

İbrahim yangına dair hiçbir şey hatırlamıyor. Hayal meyal uzaylıların yangından kendisini çekip  kurtardığını hatırlıyor.

İbrahim ırkçı saldırının ne olduğunu, mağdur olmanın ne olduğunu, travmanın ne olduğunu yaşamından gayet  iyi biliyor.

Bu nedenle yaşamını ırkçılığa karşı mücadeleye adamış. Almanya’da okullarda öğrencilere mağdurların bakış açısını gösteren eğitimler veriyor. Almanya’da ırkçı saldırılarda yaşamını yitirenler için resmi kurumların düzenlediği anma törenleri yerine, mağdurların düzenlediği törenlerin yapılması için çaba gösteriyor. Mağdurların anıları canlı tutmak için verdikleri mücadeleye dikkat çekiyor.

İbrahim Arslan iyi bir atölye çalışması yaptı. Ne yazık ki atölyeye katılım çok azdı.

Dünyanın hemen hemen her yerinde ırkçılık/milliyetçilik var. Gelişmelerin gösterdiği gibi ırkçılık artıyor da!

Irkçılığın çeşitli tezahürleri var. Dinsel, mezhepsel, ulusal farklılıklar, göçmen karşıtlığı, ırkçılığın bilinen örnekleri.

Irkçılık/milliyetçilik kendiliğinden ortaya çıkmıyor. Irkçılığı/milliyetçiliği kışkırtan, körükleyenler var.

Sermayenin hizmetindeki kapitalist devletler ihtiyaç duyduklarında emekçi muhalefeti parçalamak, çeşitli kesimleri birbirine düşürerek kendisine yönelen, yönelebilecek muhalefeti zayıf düşürmek ya da toplumun bir kesiminin desteğini sağlamak için milliyetçiliği/ırkçılığı körükleyerek toplumun bir kesimini diğer kesim(ler)ine düşman hâline getirir. Bu ve benzeri şeyleri gerçekleştirmek için kapitalist devlet gerek “yasal” güçleri gerekse denetiminde/desteğinde oluşturduğu gizli gruplar/çeteler üzerinden provokasyonlara, katliamlara, siyasi cinayetlere başvurur.

Bu, sadece Türkiye’ye özgü bir durum değil, tüm kapitalist devletler için geçerli bir durumdur.

Bu nedenle her kapitalist devlet kirlidir.

Kapitalizm sürdüğü sürece, sermayenin çıkarlarını görev edinmiş devlet var olduğu sürece gerekli gördüğünde cinayetler işleyecek veya işletecek, katilleri koruyacak, provokasyonlar yaratmak isteyecek, halkları birbirine düşürmek için ırkçılığı, milliyetçiliği, dini kullanacak, halkları birbirine karşı kışkırtmak/kırdırmak için elinden gelen her şeyi yapacaktır.

Irkçılığın/milliyetçiliğin kaynağı sermayenin egemenliğidir.

Sermayenin egemenliğine son vermek, ırkçılığı/milliyetçiliği ortadan kaldırmanın çaresidir.

Zor ama imkânsız değil!

26 Ekim 2022

 

Sonraki Gönderi

Güney Sayı 103

Kategoriler

Çukurova Kitap Fuarı’ndan İzlenimler

Kamuoyuna açıklama

15. Çukurova Kitap Fuarı

Yılmaz Güney bizimle!

103. sayımız çıktı

Güney Sayı 103

Mağdurların anılarını canlı tutma mücadelesi

Eskişehir

102. sayımız çıktı

Güney Sayı 102

Ayvalık/Balıkesir

Kocaeli/Gebze

İsviçre satış noktaları

Avusturya satış noktaları

Almanya satış noktaları

101. sayımız çıktı

Güney Sayı 101

Bir bildirge denemesi: Devrimci Gerçekçilik

Süleyman Özdemir

Davet: Yılmaz Güney’i anıyoruz!

DAVET

100. sayımız çıktı!

Güney Sayı 100

Politik tutsaklar ve “hapishane edebiyatı”

Yusuf’suz bir yıl!

“Tutsak Kitapları Sergisi” İzleyicisiyle Buluştu

14 Şubat Dünya Öykü Gününe binaen

Vazgeçmiyoruz ahparig!

99’cu sayımız çıktı!

Güney’den dayanışma çağrısı

İnstagram

  • DOĞUMUNUN 86. YILINDA “HALKIN SANATÇISI HALKIN SAVAŞÇISI”
YILMAZ GÜNEY BİZİMLE ETKİNLİĞİNDE BULUŞALIM
2 Nisan Pazar günü saat  14.00 te  Cemil Candaş Kent Kültür Merkezinde buluşalım.
Halaskargazi Caddesi No:168  Şişli/İstanbul
İletişim: 0541 801 35 02/0533 501 64 62
Giriş ücretsizdir
  • Çukurova Kitap Fuarından İzlenimler
Bir kitap fuarı etkinliğini daha geride bıraktık. Çukurova’nın bahar aylarını aratmayan güneşli dokuz gün boyunca iyi yönleri ile hatırlanabilecek bir fuar olduğunu söylemek yanıltmaz bizi. Bu kadar ilgiyi başlarda beklemiyorduk. Hayat pahalılığının olumsuz koşulları altında, enflasyondan en çok zam gören kalemlerden kitapların  temel ihtiyaçlar listesinde en sonda olabileceği ilk aklımıza gelen olmuştu: Tabi bu olgu yaşadığımız toplumun henüz değişmeyen özelliklerinden biri olmaya devam ediyor.  Fakat yinede tüm bu yoksulluğa rağmen, kitaba para ayıran önemli bir okur kitlesi de vardı. Her ne kadar burç kitapları ve kişisel gelişim üzerine yazılı kitaplar ilgisinden değer kaybetmese de ve kitap olsun çamurdan olsun diyenler dışında Çukurova’nın iyi bir okur çevresine sahip olduğunu söyleyebiliriz.
Fuar boyunca, dergimizin standına da ilgi büyüktü. Güney’in yeni ve bir kısım eski sayılarını, İnter ve Dönüşüm Yayınlarının çeşitli kitaplarını standımızda bulundurmuştuk. Fuarda Marksist-Leninist külliyatı bulunduran tek standın bizde olması bir eksiklik olduğu kadar, ilginin sebebi de olduğu söylenebilir. Bizi şaşırtan ise kitaplarımıza ve dergimize duyulan ilginin 14-17 yaş aralığındaki gençlerin oluşturmasıydı. Bu yaş grubu için herhangi bir kuşak tespiti yapmak güç. Yaşlara göre kategori belirlemek yeni moda olsa da bu gençlik başka türlü ilerliyor diyebiliriz, hem de bize hiçte uzak olmayan bir ilerleme. Belki bunu yaşadığımız iki örnekle açıklamak düşüncemizi haklı çıkaracaktır. İlki, henüz 15 yaşında genç bir kız, oldukça zarif ve iyi giyimli; bu haliyle orta halli, kültürlü bir ailenin çocuğu olduğu kesin. Ama bizim açımızdan şaşırtıcı olan bu kızın merakı: “Demokratik devrim mi? Sosyalist devrim mi?” bu konu ilgisini çekiyormuş ve araştırma yapmak istiyormuş. Biz kendisine yaşı için ağır bir araştırma kitabı olduğunu söylemek isterken, babası – bu tür siyasi kitaplara çok ilgisi var, sürekli okuyor, bu konular ona yabancı değil- dedi. Tabi biz şaşırıyoruz. Bir diğer örnek ise Kollontai’nin kitabını gören 15 yada 16 yaşlarında genç bir erkek...(Devamı için: https://guneykultursanat.org/cukurova-kitap-fuarindan-izlenimler/)
  • 15. Çukurova Kitap Fuarı
  • SENİNLEYİZ AHPARİG! 
"Sabahın bir sahibi var
Sorarlar bir gün sorarlar"
16 yıl önce 19 Ocak
  • Şair, yazar Şerif Kaya imzalı kitaplarını sizlerle paylaşıyor. Okurlarımızı bekliyoruz.
Tarih: 20, 21 Ocak
Yer: Tüyap Adana Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi
Salon:1 Stand: 711E
  • Yazar Mehmet Ali Güner imzalı kitaplarını sizlerle paylaşıyor. Okurlarımızı bekliyoruz.
Tarih: 19 Ocak Perşembe
Yer: Tüyap Adana Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi
Salon:1 Stand: 711E
  • Güneyden
  • Güney Kitaplığı
  • İçindekiler
  • Haber
  • Karikatür
  • Kitap
  • Makale
  • Öykü/Hikaye
  • Resim/Fotoğraf
  • Röportaj
  • Satış Noktaları
  • Şiir
  • Sinema
  • Tiyatro
  • Dosyalar

© 2021 Güney Dergisi

Sonuç yok
Tüm Sonucu Görüntüle
  • Anasayfa
  • Güney Kitaplığı
  • Dosyalar
    • Yılmaz Güney
    • Nazım Hikmet
    • Bertolt Brecht
    • Kültür Konferansı
    • Diğer Dosyalar
  • Sizden Gelenler
  • Tüm Sayılar
    • Eski Sayılar
  • İletişim
    • Hakkımızda
    • Göndereceğiniz Yazılar Hakkında

© 2021 Güney Dergisi

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In
Güney Size en son haberler ve güncellemeler için bildirimler göstermek istiyoruz.
Reddet
Bildirimlere İzin Ver