Pazar, Mart 26, 2023
Güney
  • Anasayfa
  • Güney Kitaplığı
    Yılmaz Güney İle Paris’te İki Yıl

    Yılmaz Güney İle Paris’te İki Yıl

    SSCB Ansiklopedisi

    SSCB Ansiklopedisi

    Yılmaz Güney Ve Arkadaşları

    Yılmaz Güney Ve Arkadaşları

    Çağımdan Utanıyorum

    Çağımdan Utanıyorum

  • Dosyalar
    • Yılmaz Güney
    • Nazım Hikmet
    • Bertolt Brecht
    • Kültür Konferansı
    • Diğer Dosyalar
  • Sizden Gelenler
  • Tüm Sayılar
    • Eski Sayılar
  • İletişim
    • Hakkımızda
    • Göndereceğiniz Yazılar Hakkında
Sonuç yok
Tüm Sonucu Görüntüle
Güney
  • Anasayfa
  • Güney Kitaplığı
    Yılmaz Güney İle Paris’te İki Yıl

    Yılmaz Güney İle Paris’te İki Yıl

    SSCB Ansiklopedisi

    SSCB Ansiklopedisi

    Yılmaz Güney Ve Arkadaşları

    Yılmaz Güney Ve Arkadaşları

    Çağımdan Utanıyorum

    Çağımdan Utanıyorum

  • Dosyalar
    • Yılmaz Güney
    • Nazım Hikmet
    • Bertolt Brecht
    • Kültür Konferansı
    • Diğer Dosyalar
  • Sizden Gelenler
  • Tüm Sayılar
    • Eski Sayılar
  • İletişim
    • Hakkımızda
    • Göndereceğiniz Yazılar Hakkında
Sonuç yok
Tüm Sonucu Görüntüle

Sepetinizde ürün bulunmuyor.

Güney
Sonuç yok
Tüm Sonucu Görüntüle

şiir notları  şiirlere notlar

13 Aralık 2017
İçinde Şiir
0 0
0
Anasayfa Şiir
Share on FacebookShare on Twitter

şiir notları  şiirlere notlar

Güney Dergisi’ne, çok sayıda şiir ve şiir olmaya yolunda ürünler ulaşıyor. Bu sayımız hazırlanırken bize ulaşan bu ürünlerin bazı yazarlarının isimlerini yanda okuyacaksınız. Bize gelen şiirler hakkında bilgi vermiş olmakla birlikte, şiire duyulan hevesi özendirmiş olacağımızı düşünüyorum.

Bu sayımızla birlikte, yayınladığımız şiirlerde biçimsel özendirmeyle yetinmeyip, olanaklarımız elverdiği oranda gelen ürünlerin bazılarına ilişkin görüş ve değerlendirmelerimi yapacağım. Bu eleştirel yaklaşımların öznel olacağı aşikardır. Bu tür bir aşikarlık ‘şiirin ilk yazanı’na ağır gelebilir, ‘dizeler’inden ve ‘kurgu’sundan vazgeçemez; acıyı ve ağır halleri anlatan biri ise, böyle bir aşikarlığın eleştirel değerini ölçmek yerine kızabilir, küçümseyebilir…

Söz konusu yaratmak/kurmak ve sanat olunca, bu durumları ‘hoş’ görüp saymalıyız. Şiir konusunda beğenin çok farklı ve oldukça kişisel bir yaklaşımı içerdiğinin farkındayız. Buna rağmen şiirlerin kurgusuna, içeriğine vb. değerlendirmeler yapmak mümkündür.

Beylik bir tekrarı belirtmekte yarar var: Sanatsal olan şey, yalnızca ‘öz’den ibaret değildir. Öz ile biçimin toplamı içeriğe eşit sayılsa ve içeriğe ilişkin belli bir kıvam yakalansa da, şiir üreticisi açısından önemli olan kendi ürünüyle eleştirel temelde kurduğu genel yakınlıktır. Zaten bu yakınlık sayesinde ve sonucunda ürünler, hem üretenine ait olur hem de anonimleşebilir…

GÜNEY’e gelen şiirlerin tümünü elbette ki okuyoruz. Bunlardan bazılarına ilişkin kısa notlarımız şöyle:

– Eray Korkmazer’in “Uykucu” adlı şiirinden bazı dizeler şöyle:

“Tarihin ağırlığından olsa gerek / Yastığımla olan sıkı dostluğum / Kamp kurmuş kanın ve çeliğin / Karanlık soğuğu gözkapaklarıma / Gizli bahçedir oysa cennet gözlerimin arkasında / Mutluluk müebbede mahkum / Göz değmesin diye göz bebeklerime / Egemen oldu korku güneşin asi bakışlarına / Emziririm bu yüzden onları yalnızlığın göğsünde / Ki saklı dururlar hep karanlığın gölgesinde”

Eray Korkmazer, ilk iki dize yerine bu şiire “yastığımla sıkı dostluğum olsa tarihin ağırlığından” şeklinde başlasa sonraki sekiz  satırdaki öğeleri daha kolay ayıklayarak  “göz değmesin diye gözbebeklerime / bakışlarım yalnızlığın göğsünü emer” dizeleriyle şiirini bitirmeyi yeğleyebilirdi. Böylece ‘uykucu’nun ne oranda uyumadığı ve insanı en çok yıpratan duygulardan biri olan korku duygusunun aslında basitliğini sezmiş olurduk.

– H. Habib Taşkın, 2004 yılının Temmuz ve Ağustos aylarında yazdığı iki şiirinde arayış ve öfke var. Kendini bulması için yoğunlaşarak bulması lazım. Yoğunlaşarak uğraştığı taktirde şiirinde yazdığı gibi “dünyaya kan kusturan bir avuç kırıntıya dersini vermek için” şiirin gücünü kendisine katmış olur.

– Mehmet Yıldırım, Güney Dergisi’nin Temmuz 2004 sayısını okuduktan sonra Yılmaz Güney için bir şiir yazdığını belirtiyor mektubunda. İçten satırlarla yazmış. Şiirin tekrara dayanması yoruculuk etkisi yapıyor. Çok az bir değişiklikle birkaç satırını buraya alıyorum: “sabahlar vardır / Yılmaz Güney’siz uyanırsın / sabahlar vardır / gözyaşlarına yoldaş olur bulutlar”.

– Savaş Aslan, Dört şiir yollamış. “Bir Süre Hep Böyle” adlı şiirine çalışması lazım. Şöyle başlamasını öneriyorum: “mavi bir taş bulacaklar / gökyüzü sanacaklar / bir süre böyle hep / hiçbir şey olmayacak”… Savaş Aslan şu dizeleriyle güçlü bir damar yakalıyor: “bir süre hep böyle / cüzdanlarımız olacak / içinde et içinde adalet / içinde özgürlük içinde ekmek”…  Savaş Aslan’ın “Küresel Mecaz-ı Mürsel” adlı şiirinin ilk kıtası iyi, ama devamı üzerine çalışma gerektirir. “Sana şiirler” adlı şiirinin son üç dizesi yerine, sanki kendisi şiirin içinde değilmiş gibi güçlü bir dize geçirmeli.

– Hasan Koç, Kocaeli cezaevinden üç şiir yollamış. Kendisine has bir yol tutmuş, bu yolu geliştirmeli. Hala cezaevindeyse, volta atarken şiirlerindeki fazla gelen eksikliği daha kolay keşfedeceğini düşünüyorum. “safra ağzımın içini dinamitliyor / ve senin yüzündü buruşuk bir şaşkınlık” … “arka cebinde / gırtlağına kadar dolu bir şırınga” … “seç birini / gör kendini aynada!” Bu dizeler insana şiddeti ve arayışı duyumsatıyor.

– Sonay Er, İstanbul Maltepe’den “Umuda”yı yollamış. Çok umutlu olduğu belli. Ancak şiir işini daha önemsemeli bence. “ve insanlıklarımızı giymiştik / ve bu sabah her beden / çıplaklığını insanlığıyla örtmüştü” dizelerinin dışındakilerini kendine ait değilmiş gibi üçüncü bir gözle bakarak yazsaydı daha yerinde olurdu.

– Seyit Aslan, İki şiir göndermiş. “Askeri Feryadı” ve “Şehrimizde Bir Cellat”. Yazının başında belirttiğim üzere, özün ve fikrin doğru olması, güçlü olması ne yazık ki yazdıklarımızı düzeyine çıkarmaya yetmeyebiliyor. Kuşkusuz toplumsal gerçekçilik işe ‘öz’den başlar. Ama başlamak; olmak/tamamlamak anlamına gelmiyor. Bu yüzden Seyit Aslan “Şehrimizde Bir Cellat”ı yeniden-yeniden gözden geçirmeli.

– Nihat Çapraz, Hakkari’den iki şiir ile bir hikaye göndermiş. Hikayesi ile şiir birbirini kıskanır gibi. Bu iki alan birbirine benzemez. Şiir alanından her heveskar bunun ne demek olduğunu daha iyi fark eder. Şiir, edebiyatın diğer alanlarıyla ‘sevişmek’ten hoşlanmaz, kendisini ‘aldatılmış’ hisseder. Bu yüzden Nihat Çapraz’ın “korku bir elbisedir / giy dediklerinde / kan kokardı elleri” dizelerine gönderme yaparak yazıyorum: hikaye bir elbisedir / giy dediklerinde / şiir kokardı elleri…

Son olarak: Şiir yazmayı ve yazmayı küçümsememeliyiz. Üzerine ciddiyetle eğilmeliyiz. Önyargılarımıza meydan okumak için yazmalıyız. Toplumsal adaleti ve eşitliği sağlamak için yazmalıyız. Yazarak ve şiir eliyle de yabancılaşmanın insan soyunun varlığını tehdit eden hallerini bir parça aşabiliriz…

Nasıl yarattığımız kadar, neleri yarattığımız da önemlidir. Dolayısıyla yazmak, bir isyandır; hayatı ve dünyayı değiştiren ve kuran, kendi kendiyle uğraşan bir eylemdir.

HASAN ERKUL, 8 Aralık 2004

Güney’e şiirleri ulaşanlar:

  • Alişan Karahan • Davut Tanrıkulu • Eray Korkmazer • Gönül Çetin • Hasan Koç • H. Habib Taşkın • Mehmet Ercan • Mehmet Yıldırım • Müslüm Aslan • Nihat Çapraz • Seyit Aslan • Sonay Er • Yaşar Aslan • A. Karabağ • Erol Nacar • Övünç Kaya Erdem • A. Dümrül • Hasan Erkul • Vedat Güven • Mehmet Söğüt • Sinan Tanrıverdi • Abdurrahman Şener • Hamdin Tutumlu • Eray Korkmazer • Savaş Aslan • Demet Sert • Mazlum Vesek • Gönül Çetin • Sonay Er • Ozan Öztepe • Zeynel Çok • Rahime Henden • Veysel Boğatepe • Erim solmaz • Ferda İlter  • Abdullah Yıldız • Dewran Demir • Hüseyin Yüce

 

Sonraki Gönderi

şiir notları - şiirlere notlar

Kategoriler

Güney Sayı 104

Yılmaz Güney’i anıyoruz!

İnsanın değerinin olmadığı bu sistemde insan kalmak!

Çukurova Kitap Fuarı’ndan İzlenimler

Kamuoyuna açıklama

15. Çukurova Kitap Fuarı

Yılmaz Güney bizimle!

103. sayımız çıktı

Güney Sayı 103

Mağdurların anılarını canlı tutma mücadelesi

Eskişehir

102. sayımız çıktı

Güney Sayı 102

Ayvalık/Balıkesir

Kocaeli/Gebze

İsviçre satış noktaları

Avusturya satış noktaları

Almanya satış noktaları

101. sayımız çıktı

Güney Sayı 101

Bir bildirge denemesi: Devrimci Gerçekçilik

Süleyman Özdemir

Davet: Yılmaz Güney’i anıyoruz!

DAVET

100. sayımız çıktı!

Güney Sayı 100

Politik tutsaklar ve “hapishane edebiyatı”

Yusuf’suz bir yıl!

“Tutsak Kitapları Sergisi” İzleyicisiyle Buluştu

14 Şubat Dünya Öykü Gününe binaen

İnstagram

  • Etkinliğimizde Muzaffer Doyum kitabını imzalayacak
2 Nisan Pazar 2023 
Saat 14.00 
Cemil Candaş Kent Kültür Merkezi
Halaskargazi Caddesi No:168  Şişli/İstanbul
  • Doğumunun 86. yılında “Halkın sanatçısı halkın savaşçısı” Yılmaz Güney bizimle
Etkinliğimizde Fatoş Güney kitabını imzalayacak
2 Nisan Pazar 2023 
Saat 14.00 
Cemil Candaş Kent Kültür Merkezi
Halaskargazi Caddesi No:168  Şişli/İstanbul
  • İnsanın değerinin olmadığı bu sistemde insan kalmak!

Büyük bir felaket yaşıyoruz. Depremde hayatlarını kaybedenlerin yakınlarına ve dostlarına sabırlar diliyoruz. Yaşananlar karşısında derin bir üzüntü içindeyiz. Söylenecek sözlerin artık tükendiği noktadayız. Depremin sonuçları; acı, ölüm, açlık ve sefaleti arttırdıkça arttırıyor. Yoksul emekçilere ulaşılamayan yardımlar acımızı daha da büyütüyor, duyulan feryatlar karşısında yüreklerimiz dağlanıyor, ama yetmiyor! Yaşadığımız azap depremzedelere çare olmuyor. Yine yaşananları seyretmekle yetiniyoruz, ama yetmiyor işte.

El yordamıyla hayatta kalmaya çalışanlar, kadınlar ve çocuklar felaketle boğuşurken toplum olarak suçluları arıyoruz. Bunlar ya müteahhit, ya iktidar yada yetersiz kalan kurtarma ekipleri oluyor; suçlular çok fazla, suçlular bitmiyor ve biz her felakette yaşananları balıklar gibi seyredip unutuyoruz.

Kapitalistlerin daha fazla kâr uğruna insan hayatını hiçe sayan yapılar inşa etmesine dur diyemediğimiz sürece, bizleri yoksullaştırarak harabe evlerde yaşamaya mahkum edenlere, müteahhitlere ve onların deprem yönetmeliğine uygun olmayan yapılarına izin veren devlet kurumlarına dur diyemediğimiz sürece, insanın ve türlerin yaşam hakkını koruyan merkezinde insanın olduğu bir sistem kurmadığımız sürece yaşanan felaketlerin suçluları bizleriz. Şairin de söylediği gibi “demeğe de dilim varmıyor ama kabahatin çoğu senin, canım kardeşim!”

Her şeye rağmen can pahasına yardıma koşan insanların, insan üstü çabaları da çok değerli olduğunu görüyoruz. Herkesin yapabileceği çok şey var. Yardım için acil ihtiyaçların karşılanması ve ihtiyaç sahiplerine ulaşılması gerekiyor. Gönüllü, yardım birliklerine katılabilenlerin zaman kaybetmeden harekete geçmesi önemli. Bütün okurlarımızın bu dayanışmaya katılacağını biliyoruz ve imkanı olanlara çağrıda bulunuyoruz: Yardım için gönüllü olun ve elinizden geleni yapın! “Şimdi birlik olma zamanı” diyoruz ama, bu kadarıyla değil tabi ki, bu köhnemiş sistemi ortadan kaldırmak için de birlik olma zamanı. İşçilerin, emekçilerin yaşamını elinden alan, 
Yazının devamı için; https://guneykultursanat.org/insanin-degerinin-olmadigi-bu-sistemde-insan-kalmak/
  • DOĞUMUNUN 86. YILINDA “HALKIN SANATÇISI HALKIN SAVAŞÇISI”
YILMAZ GÜNEY BİZİMLE ETKİNLİĞİNDE BULUŞALIM
2 Nisan Pazar günü saat  14.00 te  Cemil Candaş Kent Kültür Merkezinde buluşalım.
Halaskargazi Caddesi No:168  Şişli/İstanbul
İletişim: 0541 801 35 02/0533 501 64 62
Giriş ücretsizdir
  • Çukurova Kitap Fuarından İzlenimler
Bir kitap fuarı etkinliğini daha geride bıraktık. Çukurova’nın bahar aylarını aratmayan güneşli dokuz gün boyunca iyi yönleri ile hatırlanabilecek bir fuar olduğunu söylemek yanıltmaz bizi. Bu kadar ilgiyi başlarda beklemiyorduk. Hayat pahalılığının olumsuz koşulları altında, enflasyondan en çok zam gören kalemlerden kitapların  temel ihtiyaçlar listesinde en sonda olabileceği ilk aklımıza gelen olmuştu: Tabi bu olgu yaşadığımız toplumun henüz değişmeyen özelliklerinden biri olmaya devam ediyor.  Fakat yinede tüm bu yoksulluğa rağmen, kitaba para ayıran önemli bir okur kitlesi de vardı. Her ne kadar burç kitapları ve kişisel gelişim üzerine yazılı kitaplar ilgisinden değer kaybetmese de ve kitap olsun çamurdan olsun diyenler dışında Çukurova’nın iyi bir okur çevresine sahip olduğunu söyleyebiliriz.
Fuar boyunca, dergimizin standına da ilgi büyüktü. Güney’in yeni ve bir kısım eski sayılarını, İnter ve Dönüşüm Yayınlarının çeşitli kitaplarını standımızda bulundurmuştuk. Fuarda Marksist-Leninist külliyatı bulunduran tek standın bizde olması bir eksiklik olduğu kadar, ilginin sebebi de olduğu söylenebilir. Bizi şaşırtan ise kitaplarımıza ve dergimize duyulan ilginin 14-17 yaş aralığındaki gençlerin oluşturmasıydı. Bu yaş grubu için herhangi bir kuşak tespiti yapmak güç. Yaşlara göre kategori belirlemek yeni moda olsa da bu gençlik başka türlü ilerliyor diyebiliriz, hem de bize hiçte uzak olmayan bir ilerleme. Belki bunu yaşadığımız iki örnekle açıklamak düşüncemizi haklı çıkaracaktır. İlki, henüz 15 yaşında genç bir kız, oldukça zarif ve iyi giyimli; bu haliyle orta halli, kültürlü bir ailenin çocuğu olduğu kesin. Ama bizim açımızdan şaşırtıcı olan bu kızın merakı: “Demokratik devrim mi? Sosyalist devrim mi?” bu konu ilgisini çekiyormuş ve araştırma yapmak istiyormuş. Biz kendisine yaşı için ağır bir araştırma kitabı olduğunu söylemek isterken, babası – bu tür siyasi kitaplara çok ilgisi var, sürekli okuyor, bu konular ona yabancı değil- dedi. Tabi biz şaşırıyoruz. Bir diğer örnek ise Kollontai’nin kitabını gören 15 yada 16 yaşlarında genç bir erkek...(Devamı için: https://guneykultursanat.org/cukurova-kitap-fuarindan-izlenimler/)
  • Güneyden
  • Güney Kitaplığı
  • İçindekiler
  • Haber
  • Karikatür
  • Kitap
  • Makale
  • Öykü/Hikaye
  • Resim/Fotoğraf
  • Röportaj
  • Satış Noktaları
  • Şiir
  • Sinema
  • Tiyatro
  • Dosyalar

© 2021 Güney Dergisi

Sonuç yok
Tüm Sonucu Görüntüle
  • Anasayfa
  • Güney Kitaplığı
  • Dosyalar
    • Yılmaz Güney
    • Nazım Hikmet
    • Bertolt Brecht
    • Kültür Konferansı
    • Diğer Dosyalar
  • Sizden Gelenler
  • Tüm Sayılar
    • Eski Sayılar
  • İletişim
    • Hakkımızda
    • Göndereceğiniz Yazılar Hakkında

© 2021 Güney Dergisi

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In
Güney Size en son haberler ve güncellemeler için bildirimler göstermek istiyoruz.
Reddet
Bildirimlere İzin Ver