KŪÇŪKKEN
Kūçūkken arabalarımız ve evlerimiz kūçūktū
oyunlarımızda araçtı
Būyūdūk evlerimiz arabalarımız būyūdū amaç oldu.
Kūçūkken oyunlarımızda, būyūk mutlu olurduk.
Būyūdūk hayat oyununda ,kūçūk mutlu olduk.
Kūçūkken kalbimiz kūçūk, dūşlerimiz būyūktū.
Būyūdūk kalbimiz būyūdū ,dūşlerimiz kūçūldū.
Kūçūkken gözlerimiz kūçūk, ufku būyūktū.
Būyūdūk gözlerimiz būyūdū, ufkumuz kūçūldū.
Kūçūkken dilimiz kūçūk, yalanlarımız kūçūktū.
Būyūdūk dilimiz būyūdū ,yalanlarımız būyūdū.
Kūçūkken kulaklarımız kūçūk, duyduğu sesler būyūktū.
Būyūkdūk kulaklarımız būyūdū ,duyduğu sesler kūçūldū.
Kūçūkken ellerimiz kūçūk ,ama sıkı sıkıya tutardık herşeyi
Būyūdūk ellerimiz būyūdū, sadece parayı sıkı sıkaya tuttuk.
MELTEM
Kıyılarından gündüz bana esersin
Başaklarımı okşarsın usul usul
Dağlarımdan sana eserim gece gece
Gece yasemini kokarsın buram buram
Sabah olur
Zerre olup düşersin yüreğimin penceresinden
Günebakanlarım sana döner gün boyu.
Akşam olur
Denizine şavkım vurur,
Lirik bir dille dokursun karanlığını.
Gece olur
Bir albatros kanat çırpar yüreğinde
Tekil bir yalnızlığın sesi kalır kulaklarında.
SENDEN İÇERİ
Girerim senin lavanta tarlana
Mor başaklarından kokunu alırım
Sūrerim ruhuma
Geçerim kendimden
Girerim gözūnden içeri
Bahçene erguvan olurum
Yeniden başlarsın yaşamaya
Geçersin kendinden