Değerli Güney Okurları…
Yeni bir sayıyla daha sizlerleyiz.
“Halkın Sanatçısı Halkın Savaşçısı” Yılmaz Güney’in bedenen aramızdan ayrılışının 39. yıldönümünde andık. Tam da ölüm yıldönümünde Yılmaz Güney’e yönelik özellikle sosyal medyada saldırılar oldu; burjuvazinin maşaları bir kez daha kin kustu. Bunu yapanlar esasında aramızda yaşayan, vücutça var olan, fakat kendisi gayet barbar olan; sömürü üzerine kurulu bir düzeni savunan; kan emicileri ve onların kurulu düzenini savunan ve öldükten bir süre sonra hiçbir şekilde adlarının anılma imkânı olmayan birer “yaşayan ölü”dürler.
Bu yaşayan ölülerin Yılmaz Güney’i itibarsızlaştırma çabaları bedenen aramızda olmayan ama eserleriyle yaşayan; sahip olduğu görüşleri ve pratiğiyle sömürücü sınıfların iktidarına karşı açık ve cepheden savaş açan, ezilenlerin safında mücadele bayrağını yükselten, halkların gönlünde taht kurmuş olan Yılmaz Güney’i oradan indirmeye bugüne kadar güçleri yetmedi, bundan sonra da yetmeyecektir!
Konuyla ilgili açıklamamızı ve Güney ailesi adına yapılan yazılı açıklamayı dergimizde bulacaksınız.
***
Bu sayımızda arkadaşımız Halil Yeni’nin Fatoş Güney’le yaptığı söyleşiyi yayınlıyoruz. Halil Yeni, Fatoş Güney ile hem “Camları Kırın Kuşlar Kurtulsun’’ kitabını hem de Yılmaz Güney’in sanat ve hayat yolculuğunu konuşuyor. Diğer yazılar gibi bu söyleşiyi de ilgiyle okuyacağınızı düşünüyoruz.
***
Güney Dergisi bir kürsü olmaya devam ediyor. Bu sayımızda da sizlerden gelen ürünlere sayfalarımız elverdiği ölçüde yer verdik, bundan böyle de yer vermeye devam edeceğiz. Bu nedenle yazı, şiir, öykü… üreten, arkadaşlarımızdan beklentimiz ürünlerini göndermeye devam etmeleri… Unutmayalım: Güney geniş bir kolektifin dergisidir… Bu kolektif çalışmaya katılmanızı ve bu çalışmanın sürekli olmasını diliyoruz.
Gelecek sayımızda görüşmek üzere…