Yeni Dünya İçin Çağrı gazetesine yeni bir ceza daha verildi. Aylık olarak yayınlanan Yeni Dünya İçin Çağrı gazetesinde yayınlanan üç ayrı yazıdan dolayı gazetenin Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Aziz Özer’e bir yıl hapis cezası verildi. Hapis cezası 9 bin YTL para cezasına çevrildi. Bu arada bir ceza da dergimize verildi: 19 Aralık 2000 tarihinde yapılan cezaevlerine yönelik saldırıyla ilgili Güney dergisinde yayınlanan bir yazıdan dolayı açılan davanın kararı Yargıtay tarafından onandı. Buna göre dergimiz 6 bin 477 YTL ceza ödemek zorunda. Biz Güney olarak gerek Yeni Dünya İçin Çağrı gazetesine, gerekse dergimize verilen cezayı protesto ediyoruz. Bu tür cezaların devrimci -sosyalist basın-yayın organları üzerindeki baskıların, saldırıların bir parçası olduğunu, bu baskı ve saldırılara karşı da mücadelenin bir görev olduğunu vurguluyor, okurlarımızı dergimizle ve Yeni Dünya İçin Çağrı gazetesi ile dayanışmaya çağırıyoruz. Aşağıda Yeni Dünya İçin Çağrı gazetesine verilen ceza sonrasında gazete yönetimi tarafından yapılan açıklamaları yayınlıyoruz.
Yeni Dünya İçin Çağrı Gazetesine Yeni Bir Ceza Daha:
Gazetemizin Sorumlu Yazıişleri Müdürü Aziz Özer’e 1 yıl hapis cezası verildi…
Bugün (23 Aralık 2005) tebliğ edilen kararda gazetemizde yayınlanan iki başka yazı nedeniye “AKP’nin ampulü kimin için yanıyor?” ve “19 Aralık katliamını unutmadık, unutturmayacağız! Katliamın sorumlusu ve suçlusu devletten hesap devrimle sorulacaktır!” başlıklı yazılar nedeniyle Yazıişleri Müdürümüz 5237 sayılı kanunun 301/1-2 maddeleri uyarınca her birisi için 6 ay olmak üzere, toplam bir yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Suç olarak “1- Hükümetin manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif etmek. 2- Cumhuriyeti (Devleti) tahkir ve tezyif etmek.” belirtilmiş.
Dünkü duruşmada (22 Aralık 2005) gazetemizin 71. sayısında yayınlanan “80 yıl Türkiye Cumhuriyeti… 80 yıl faşizm!” yazısı ve 72. sayısında yayınlanan “Irak’ta işgal ortaklığına hayır!” başlıklı yazı nedeniyle, Sorumlu Yazıişleri Müdürümüz Aziz Özer, hem Türkiye Cumhuriyeti Devletini, hem de hükümeti aşağılamaktan toplam 9.000 YTL para cezasına çarptırılmıştı.
Her ne kadar AB ve demokratikleşme konusunda önemli adımlar atılmasıyla övünülse de, düşünceyi cezalandıran bu kararlarla Türkiye’de hâlâ demokrasinin batı tipinin bile olmadığı açıkça görülmektedir. Devleti ve hükümeti eleştirmenin sınırları vardır, bu sınırları aşarsanız size “ya sev ya terk et” mantığıyla cezalar yağdırılır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu kararları üstelik dünyanın gözünün Orhan Pamuk davası nedeniyle Türkiye’nin üzerinde olduğu bir dönemde veriyor. İyileştirme olarak gösterilen yeni TCK’nın düşünce özgürlüğü konusunda hiç te iyileşmediği görülüyor. Yani eski tas eski hamam.
Bu uygulamalar Türkiye’ye bırakalım işçi ve emekçiler lehine bir demokrasiyi Avrupa tipi burjuva demokrasinin bile kolay kolay gelmeyeceğini gösteriyor.
Bu kararların özü her türlü muhalefeti, özgür basını, özgür düşünceyi susturmaya yöneliktir.
Biz Yeni Dünya İçin Çağrı Gazetesi olarak devrim ve sosyalizm yolundaki yayın siyasetimize ödün vermeden devam edeceğiz.
Devletin bu antidemokratik uygulamalarını kınıyoruz ve düşüncenin suç olmaktan çıkarılmasını talep ediyoruz.
Özgür Basın susturulamaz!
Yeni Dünya İçin Çağrı Gazetesi adına
Aziz Özer, 23 Aralık 2005
Basına ve Kamuoyuna
301’den mahkumiyet: 9.000 YTL para cezası!
AB ve demokratikleşme sürecinin yaşandığı bir dönemde, AB kurumlarının Türkiye’deki uyum yasalarının uygulanıp uygulanmadığını denetlediği, Orhan Pamuk davasını yakın takibe aldığı bir dönemde, Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri gazetemizi üç yazıdan dolayı toplam 27 ay hapis cezasına çarptırdı, bunun bir yılı ertelendi ve 15 ay hapis cezası ise toplam 9.000 YTL para cezasına çevrildi. 22 Aralık 2005 tarihinde yapılan duruşmada gazetemiz hakkında 301. maddeden iki mahkumiyet kararı verildi. Yeni Dünya İçin Çağrı’nın 71. sayısında yayınlanan “80 yıl Türkiye Cumhuriyeti… 80 yıl faşizm!” yazısı için İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi verdiği 6 ay hapis cezasını “duruşmadaki duruş ve davranış” nedeniyle 5 aya indirmiş sonra da bunu 3.000 YTL para cezasına çevirmiştir.
Yeni Dünya İçin Çağrı’nın 72. sayısında yayınlanan “Irak’ta işgal ortaklığına hayır!” başlıklı yazı nedeniyle, Sorumlu Yazıişleri Müdürümüz Aziz Özer, hem Türkiye Cumhuriyeti Devletini, hem de hükümeti aşağılamaktan ayrı ayrı 6’şar aylık hapis cezasına çarptırılmış, hapis cezaları “duruşmadaki duruş ve davranış” nedeniyle 5’er aya indirilmiş, sonra da toplam 6.000 YTL para cezasına çevrilmiştir.
Yani Yazıişleri Müdürümüz bugünkü duruşmasında toplam 9.000 YTL para cezasına çarptırılmıştır.
Bunlar gazetemizin aldığı ne ilk ne de tek cezalardır. Gazetemize karşı şimdiye kadar toplam 20’nin üzerinde dava açılmıştır, 10’un üzerinde dava sonuçlanmıştır, toplam 30.000 YTL civarında para cezası taksitlerle ödenmektedir.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Nisan 2005 tarihli 88. sayımızda yayınlanan “1915-2005: 90. yıl, Tarihle Yüzleşme Zamanıdır, Unutma mı, İnkâr mı?” başlıklı yazı hakkında önce gazetemize soruşturma açtı, daha sonra da “Basın yolu ile Türklüğü ve Cumhuriyeti aşağılama” suçlaması ile, 5237 sayılı Türk Ceza Yasasının 301. maddesi gereğince yazarımız Erkan Akay’a kamu davası açtı. Bu 2005 /164 esas sayılı davanın ilk duruşması 10 Kasım 2005 günü yapıldı. Erkan Akay savunmasını yaptı. İkinci duruşma ise 14 Aralık 2005 tarihinde yapıldı. Bu duruşmada, mahkeme jet hızıyla karar verdi. Kararda, Erkan Akay’ın yazısında 5237 sayılı TCK’nın 301. maddesinin 1. fıkrasının “2 kez ihlal edildiği” belirtildi. “Cumhuriyeti” aşağıladığı için 6 ay, “Türklüğü” aşağıladığı için de 6 ay olmak üzere, toplam 1 yıl hapis cezasına mahkum edildi. Yani bir yazıdan dolayı 2 kez cezalandırıldı. Ancak sabıkası bulunmadığı için mahkemece cezası ertelendi.
Medya bu davaya hiç önem vermezken bugünkü davalara büyük önem verdi. Gazetemizin 301. maddeden aldığı cezaların aynı günü davası görülen ‘Yitik Köyler – Binyılların Mirası Nasıl Yakıldı’ adlı kitabın yazarı Zülküf Kışanak, ‘Türkiye Cumhuriyeti devletini alenen aşağılamak’ suçundan beş ay hapis cezasına çarptırıldı. Kışanak’ın cezası 3 bin YTL adli para cezasına çevrildi. Medyanın bu davalara büyük ilgi göstermesinin arkasında yatan neden Orhan Pamuk’un da 301. maddeden yargılanıyor olmasıydı. Orhan Pamuk’un davasını izlemeye gelen uluslararası heyetin üyesi Uluslararası yazarlar örgütü PEN Başkanı bugünkü davaları da yakından izledi ve Türkiye Cumhuriyetini eleştiren bir basın açıklaması yaptı. PEN Başkanı yaptığı açıklamada “Bu davalar Türkiye Cumhuriyeti devletinin ne kadar güçlü olduğunu değil, ne kadar zayıf olduğunu gösteriyor” dedi.
Gazetemize verilen mahkumiyet kararı ve Yazıişleri Müdürümüz Aziz Özer ile yapılan mülakat CNN Türk, NTV gibi büyük haber kanallarında yayınlandı. Orhan Pamuk davasının gündeme gelmesi ve bu davanın uluslararası kamuoyu tarafından izlenmesi, gazetemizin kapağıyla büyük medya kuruluşları tarafından ekrana taşınmasına vesile olmuştur.
Mahkemenin bugün 301. maddeden verdiği kararlar, Türkiye’de demokratikleşmenin nasıl bir demokratikleşme olduğunu göstermesi açısından önemlidir. TC devleti adeta dünyanın gözüne baka baka “Ben faşizmimden kolay kolay vazgeçmem” diyor.
Biz Yeni Dünya İçin Çağrı Gazetesi olarak, egemenlerin baskı ve sindirme siyasetleri karşısında haklı yayın siyasetimizi sürdürmeye devam edeceğiz. İşçi ve emekçiler için AB tipi değil de gerçek demokrasinin ancak ve ancak devrimle kazanılacağını bildiğimizden, devrimci mücadelemizi daha da geliştireceğiz. Yeni Dünya İçin Çağrı işçi ve emekçilerin sesi olmaya devam edecektir!
Özgür basın susturulamaz!
Yeni Dünya İçin Çağrı Gazetesi