Salı, Kasım 28, 2023
Güney
  • Anasayfa
  • Güney Kitaplığı
    Yılmaz Güney İle Paris’te İki Yıl

    Yılmaz Güney İle Paris’te İki Yıl

    SSCB Ansiklopedisi

    SSCB Ansiklopedisi

    Yılmaz Güney Ve Arkadaşları

    Yılmaz Güney Ve Arkadaşları

    Çağımdan Utanıyorum

    Çağımdan Utanıyorum

  • Dosyalar
    • Yılmaz Güney
    • Nazım Hikmet
    • Bertolt Brecht
    • Kültür Konferansı
    • Diğer Dosyalar
  • Sizden Gelenler
  • Tüm Sayılar
  • İletişim
    • Hakkımızda
    • Göndereceğiniz Yazılar Hakkında
Sonuç yok
Tüm Sonucu Görüntüle
Güney
  • Anasayfa
  • Güney Kitaplığı
    Yılmaz Güney İle Paris’te İki Yıl

    Yılmaz Güney İle Paris’te İki Yıl

    SSCB Ansiklopedisi

    SSCB Ansiklopedisi

    Yılmaz Güney Ve Arkadaşları

    Yılmaz Güney Ve Arkadaşları

    Çağımdan Utanıyorum

    Çağımdan Utanıyorum

  • Dosyalar
    • Yılmaz Güney
    • Nazım Hikmet
    • Bertolt Brecht
    • Kültür Konferansı
    • Diğer Dosyalar
  • Sizden Gelenler
  • Tüm Sayılar
  • İletişim
    • Hakkımızda
    • Göndereceğiniz Yazılar Hakkında
Sonuç yok
Tüm Sonucu Görüntüle

Sepetinizde ürün bulunmuyor.

Güney
Sonuç yok
Tüm Sonucu Görüntüle

Yaşayan ölüler Yılmaz Güney’e saldırıyor!

14 Eylül 2023
İçinde Güneyden
0 0
0
Anasayfa Güneyden
Share on FacebookShare on Twitter

Her ölüm yıldönümünde eserleriyle ölümsüzleşen Yılmaz Güney anılırken, yaşayan ölüler de Yılmaz Güney’e saldırıyor.

9 Ey­lül 1984’te yaşamını yitirmiş, be­de­nen ara­mız­da ol­ma­yan, fa­kat eser­le­riy­le ya­şa­yan; sa­hip ol­du­ğu gö­rüş­le­ri ve pra­ti­ğiy­le sö­mü­rü­cü sı­nıf­la­rın ik­ti­da­rı­na kar­şı açık ve cep­he­den sa­vaş açan, ezi­len­le­rin sa­fın­da mü­ca­de­le bay­ra­ğı­nı yük­sel­ten ve bu­gün sa­de­ce Tür­ki­ye’nin de­ğil, ulus­la­ra­ra­sı alan­da da mil­yon­lar­ca ezil­miş in­sa­nın sev­di­ği, say­dı­ğı bir in­sa­nı; Yıl­maz Gü­ney’e saldırıyorlar.  Ölüm­süz Yılmaz Güney’i öl­dür­mek is­ti­yor­lar!

“Lümpen, katil, kadın döven” diyerek kin kusuyorlar.

Bu­nu ya­pan­lar esa­sın­da ara­mız­da ya­şa­yan­lar, vü­cut­ça var olan­lar, fa­kat ken­di­si ga­yet bar­bar olan; sö­mü­rü üze­ri­ne ku­ru­lu bir dü­ze­ni sa­vu­nan; kan emi­ci­le­ri ve on­la­rın ku­ru­lu dü­ze­ni­ni sa­vu­nan ve öl­dük­ten bir sü­re son­ra hiç­bir şe­kil­de ad­la­rı­nın anıl­ma im­ka­nı ol­ma­yan bir­kaç kuk­la. Bun­lar bu­gün be­de­nen ara­mız­da ya­şı­yor­lar ama as­lın­da bi­rer ya­şa­yan ölü­dür­ler.

Ya­şar­ken bi­rer ölü ol­mak veya öl­dük­ten son­ra da ya­şa­mak… Bi­rin­ci­si ko­lay, bun­da bur­ju­va­zi­nin çöp­lü­ğün­de bin­ler­ce­si var. İkin­ci­si­ni ka­zan­mak her­ke­sin har­cı de­ğil. Yıl­maz Gü­ney bu ikin­ci­si­ni ka­za­nan­lar­dan bi­ri. O bu onu­run hak­kıy­la sa­hi­bi!

Pe­ki, Yıl­maz Gü­ney gi­bi­ler be­de­nen yok ol­duk­la­rı hal­de ne­den ya­şı­yor?

Yıl­maz Gü­ney’in öl­dük­ten son­ra da ya­şı­yor ol­ma­sı­nın en te­mel ne­de­ni şu­dur: O, ge­le­cek­te­ki bir dü­ze­ni sa­vu­nu­yor; in­sa­nın ge­le­ce­ği­ni sa­vu­nu­yor, eser­le­rin­de sa­vun­ma­ya ça­lı­şı­yor. Onun için in­san­lar ona sa­hip çı­kı­yor. O, hak­sız­lı­ğa kar­şı is­ya­nı di­le ge­ti­ri­yor. Onun için in­san­lar onu sa­vu­nu­yor, sa­hip çı­kı­yor. Sa­hip çı­kan in­san­lar Yıl­maz’da esas ola­nı gö­rü­yor­lar. Yıl­maz baş­kal­dı­rı­dır, Yıl­maz ge­liş­me­si için­de, açık­ça sos­ya­liz­mi, ko­mü­niz­mi sa­vun­muş bir in­san­dır. Bü­tün bas­kı­la­ra rağ­men bu­nu açık­ça da ilan et­miş bir in­san­dır. Bu yüz­den ezi­len kit­le­ler ona sa­hip çı­kar­ken, bur­ju­va­zi ve uşak­la­rı on­dan nef­ret edi­yor­lar.

Yılmaz Güney’in aramızdan ayrılışının 39. yıldönümünde, O’na yönelen saldırılara karşı ailesi açıklama yaptı. Bu açıklamayı yayınlıyoruz.

Av. Bişar Abdi Alınak’ın Güney ailesi adına yaptığı yazılı açıklama şöyle:

“Yılmaz Güney, sanatçı kimliğinden, mücadelesinden, milyonlarca insanın teveccüh ve saygısını kazanmasına sebep hayatından tamamen kopuk, kadın düşmanlığı ve şiddet failliğiyle nitelenen bir figür olarak yansıtılmaya çalışılmasına dair kamuoyuna açıklamamızdır;

Güney, sayılması imkânsız onlarca ödül, unutulmaz eser ve başarı sığdırdığı sanat yaşamında, döneminde ve sonrasında milyonlarca gence, emekçiye, yoksula ilham olmuş, kendisini bu ülkenin insanına daha faydalı olmak için her zaman geliştirmiş, eleştirmiş ve bunu söylemekten de geri durmamıştır. Her türden egemen şiddetinin, 40 yıl öncesine kıyasla bugün asla kabul edilemez niteliğe kavuştuğu coğrafyamızda, Yılmaz Güney ile arkadaşlarının egemenlere ve kanıksanmış toplumsal kabullere karşı gösterdikleri iradenin yadsınamaz bir payı bulunduğu açıktır.

Ölümünden 39 yıl sonra bugün; sevenlerinin, ailesinin ve yol arkadaşlarının ideolojik görüşlerinden büsbütün kopuk bir gerçekliğin kamuoyuna kabul ettirilmesi çabasının asıl amacının, yaşamının son anına kadar ülke coğrafyası ve insanı için verdiği sonsuz özgürlük mücadelesini lekelemek olduğu kamuoyunun malumudur.

Yılmaz Güney, kendi sözleriyle kadın haklarına yönelik tavrında “kendisini yetersiz bulduğunu ve gelişme, değişme çabası olduğunu” ifade eden, bu başlıkta ona yüzünü dönmüş herkesi dönüşmeye, yine kendi ifadesiyle “feodal ve gerici kodlardan” uzaklaşıp bıkmadan özeleştiriye ve ilerlemeye teşvik etmiş bir sanatçıdır.

Toplumda şiddet sarmalının sona ermesi hususunda samimi gayretleri olan, kendini bu başlıklarda eleştirmiş, toplumun dönüşmesi ve değişmesi umudunun sembolü olmuş bir sanatçıyı karalamak, hatırasını aşağılamak ve ailesinin kişilik haklarını ihlal etmek en nazik ifade ile hadsizliktir!

Bugün Türkiye’de; kolluğun, iktidarın kolladıklarının ve cezasızlık politikalarına, kadınlara, Kürtlere, işçilere, devrimci güçlere ve LGBTİ+’lara yönelen sistematik saldırılara karşı ses çıkaramayan yeni dönem sanatçılarının, hatırası milyonlara barış ve umudu çağrıştıran Yılmaz Güney’i hedef koymasını, manipülasyona maruz kalan milyonlara göz kırpan samimiyetsiz bir alkış alma hezeyanı olarak görmekteyiz. Tarihi bilinçsizliğin kötülükle sarmalandığı fikirsiz olma durumunu görüyor ve söz sahipleri adına oportünizmin geldiği noktayı kamuoyunun takdirine sunuyoruz.

Karşıtı devrimci olan her pratikte erki koruyan bu zihniyetin  binlerce hakim ve savcıyı “vatan haini” ilan ettiğini yakın tarihte tecrübe ettik. Bu sebeple  kolluğun ve onu tümceleyen yargının, sermayeyi ve egemen güçleri koruyan bu yapının , “hakim sıfatını” kutsamasını da manipülasyonunun bir parçası olarak görmekteyiz. Temsili kötülüğün bu riyakar yaklaşımı ile  toplumu zehirlemek üzere Yılmaz Güney şahsı üzerinden yaratmak istediği ırkçı refleksler ile ayrıştırmayı, kavgayı derinleştirmeyi amaç edindiği de tarihi gerçeklerle örtüşmektedir.

Oyuncu Farah Zeynep Abdullah’ın açıklamasını bu düzeyde değerlendiriyor, şiddetin ve kötülüğün gerçek sahiplerine söz yükseltemediğini anladığımızı ve gördüğümüzü belirtiyor, Yılmaz Güney’i şiddet sembolü olarak gören her anlayışın karşısında olacağımızı yineliyoruz.

Yılmaz Güney’e yönelik, toplumun bilinçaltında yatan Kürt düşmanlığını körükleyen ve ırkçı manipülasyonları örgütleyen her türlü karalamayı reddediyor, toplumun her kesimini, ailesi ve sevenlerine karşı sorumlu davranmaya davet ediyoruz.

Bu ülkedeki hiçbir insanın en ufak haksızlığa veya şiddet içeren davranışa maruz kalmadığı bir gelecek umudunu paylaşıyor ve Yılmaz Güney’in değişme, dönüşme ve yılmadan mücadele iradesinin bu umudu besleyen bir değer olduğunu vurgulamak istiyoruz. Samimi uyarılarımızı dikkate almayan başta oyuncu Farah Zeynep Abdullah olmak üzere  karalama kampanyasına karışan her birey için  her türlü kanuni hakkımızı kullanarak Yılmaz Güney’in manevi hatırasını, ailesinin ve yakınlarının kişilik haklarının muhafazasını sağlamaya devam edeceğimizi kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.”

Av. Bişar Abdi Alınak

 

Sonraki Gönderi

Güney Sayı 106

Kategoriler

Güney 2024 takvimi çıktı

106. Sayımız çıktı

Güney Sayı 106

Yaşayan ölüler Yılmaz Güney’e saldırıyor!

Yılmaz Güney bizimle!

105. sayımız çıktı!

Güney Sayı 105

Nazım Hikmet ve Kemalizm

104. sayımız çıktı!

Güney Sayı 104

Yılmaz Güney’i anıyoruz!

İnsanın değerinin olmadığı bu sistemde insan kalmak!

Çukurova Kitap Fuarı’ndan İzlenimler

Kamuoyuna açıklama

15. Çukurova Kitap Fuarı

Yılmaz Güney bizimle!

103. sayımız çıktı

Güney Sayı 103

Mağdurların anılarını canlı tutma mücadelesi

Eskişehir

102. sayımız çıktı

Güney Sayı 102

Ayvalık/Balıkesir

Kocaeli/Gebze

İsviçre satış noktaları

Avusturya satış noktaları

Almanya satış noktaları

101. sayımız çıktı

Güney Sayı 101

Bir bildirge denemesi: Devrimci Gerçekçilik

  • Güneyden
  • Güney Kitaplığı
  • İçindekiler
  • Haber
  • Karikatür
  • Kitap
  • Makale
  • Öykü/Hikaye
  • Resim/Fotoğraf
  • Röportaj
  • Satış Noktaları
  • Şiir
  • Sinema
  • Tiyatro
  • Dosyalar

© 2021 Güney Dergisi

Sonuç yok
Tüm Sonucu Görüntüle
  • Anasayfa
  • Güney Kitaplığı
  • Dosyalar
    • Yılmaz Güney
    • Nazım Hikmet
    • Bertolt Brecht
    • Kültür Konferansı
    • Diğer Dosyalar
  • Sizden Gelenler
  • Tüm Sayılar
  • İletişim
    • Hakkımızda
    • Göndereceğiniz Yazılar Hakkında

© 2021 Güney Dergisi

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In
Güney Size en son haberler ve güncellemeler için bildirimler göstermek istiyoruz.
Reddet
Bildirimlere İzin Ver