Güney Dergisi’nin 51. sayısında yayınlanan öykü ve karikatüre dava açıldı
Güney Dergisi’nin Ocak-Şubat-Mart dönemini kapsayan 51. Sayısında yer alan MEHMET SÖĞÜTtarafından kaleme alınan “İnanılmaz Bir Direnişin 3 Günlük Hikayesi” başlıklı öyküde ve yazarımız ve karikatüristimiz MERAY ÜLGEN’in kaleme aldığı “HAKİM” başlıklı kısa film öyküsünde, “terör örgütü PKK propagandası yapıldığı” gerekçesiyle, sözkonusu yazarlarımıza ve dergimizin Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü AZİZ ÖZER hakkında 21.01.2010 tarihinde Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından terör örgütünün propagandasını yaptığı gerekçesiyle soruşturma başlatılmıştı.
Daha sonra yetkisizlik gerekçesiyle Büyükçekmece Başsavcılığına gönderilen dosya yine yetkisizlik gerekçesiyle T.C. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi.
T.C. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı açılan soruşturmadaki yanlışları ve eksiklikleri de “düzelterek” 11.05.2010’da, Mehmet Söğüt’ün “İnanılmaz bir direnişin üç günlük hikayesi” başlıklı öyküsünün yanısıra bu kez Meray Ülgen’in “Hakim” başlıklı öyküsünde değil de onun “Niyazi Şehit” karikatüründe, terör örgütü PKK-KONGRA GEL‘in propagandasının yapıldığı gerekçesiyle dergimizin sahibi ve sorumlu yazıişleri müdürü AZİZ ÖZER‘e dava açtı.
Dava gerekçesinde şunlar yer alıyor:
Bahse konu derginin 24. sayfasında “İnanılmaz bir direnişin üç günlük hikayesi” başlığı altında yayınlanan yazıda güvenlik güçleri ile girdiği silahlı çatışmada yaralanan bir örgüt mensubunun gözünden çatışma sürecinin anlatıldığı, bu kapsamda; “askerler karşıki tepeden aşağıya doğru inmeye başladılar, bir önceki grup gelen askerleri karşılayacak… düşmanları fazla yaklaşmasın diye Hamit ilk atışı yaptı. Peşpeşe mermiler atıldı. Gerillalar kafalarını bile kaldıramıyorlardı… kaldıkları yer gerilla için ölüm demekti, ne arkasına sığınabilecekleri bir kaya, ne de onları gizleyebilecek ağaçlar vardı… Ilamit’ in yanındaki gerilla kafasından aldığı kurşunla can verdi. Hamit can havli ile önüne geleni vuruyordu…intihar etmek için silahını kafasına dayadı. Düşmanlarına sağ yakalanmaktansa ölmeyi tercih ederdi…partime layık olabilmek için ne gerekiyorsa onu yaptım, aç kalırım, susuz kalırım, acıdan çıldıracak gibi olurum, ama teslimiyete meydan vermem…Teybi hala açıktı. Kendisine bir moral paıtisi vermeye koyuldu. Direniş şarkılarını okudu, ‘devrim yolunda bir bir / engeller aşılmalı / dağlarda ovalarda zincirler kırılmalı / içimizden bazıları şehit düştü, düşmanın zulmüne defalarca tanık oldum. Onların zulümlerine tanık oldukça içimdeki mücadele azmi daha da bilendi… umarım gelir beni burada ölü ya da diri bulursunuz, çünkü cenazemin düşman tarafından ele geçmesini istemiyorum…” dendiği, bu şekilde güvenlik güçleri ile girdiği çatışmada yaralanan bir örgüt elemanının yaralı vaziyette teslim olmamak için gösterdiği direnişten övgü ile bahsedildiği, güvenlik güçlerini düşman olarak nitelendiği, düşmana teslim olmaktansa ölümün tercih edilmesi konusunda mesaj verildiği, aynı derginin 98. sayfasında yayınlanan karikatürde de üzerinde ayyıldız bulunan mezar taşlarına “Niyazi Şehit” ibaresinin konduğu, bu şekilde bölücü terör örgütü mensupları ile girdikleri çatışmalarda şehit olan güvenlik görevlilerinin bir hiç uğruna öldükleri imasında bulunulduğu, bu şekilde cebir ve şiddetin övüldüğü vc silahlı terör örgütünün propagandasının yapıldığı belirlenmiştir.
İddianamenin devamında açılan davanın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine uygun olduğu iddia edilmektedir.
Kültür Sanat Edebiyat Dergisi olan Güney Dergisinde yayınlanan bir öyküye ve bir karikatüre karşı önce toplatma kararı verilmesi ve ardından “terör örgütüne destek” gerekçesiyle dava açılması Türkiye’de hala burjuva anlamda bile bir demokrasinin kötü bile olsa işlemediğini, egemen sınıfların ve onları temsil eden T.C. devletinin hala muhalif fikirlerden ne kadar korktuğunu, fikir özgürlüğünün zerresinin bile bulunmadığını çok açık göstermektedir.
Bu soruşturmayı başlatan Mersin Cumhuriyet Başsavcısı en son yayınlanan dergimizin 53. sayısında yayınlanan Ali Dağdeviren’in “Zindan (Kürt) Çocukları’nın Çocuk Hakları!” başlıklı bir yazısı nedeniyle de dergimize toplatma kararı verdi ve soruşturma başlattı.
Geçmişte olduğu gibi bugün de ezilen sınıfların ve emekçilerin safında yer alan Güney Dergisi bu tür saldırılar karşısında yılmayacak, geri adım atmayacak ve yayın çizgisinden ödün vermeyecektir.
Not: Duruşma Tarihi 7 Ekim 2010
21.09.2010 Güney Dergisi