Yolda geçen ömür / Erdost Akbaba
Başımın ağrısı tutmuştu. Sokakta benden başka kimse yoktu. Yağmur ha yağdı ha yağacak. Bakkala girip bir büyük rakı ve konserve ...
Başımın ağrısı tutmuştu. Sokakta benden başka kimse yoktu. Yağmur ha yağdı ha yağacak. Bakkala girip bir büyük rakı ve konserve ...
Kentin bu yakasında gece sessiz, gece puslu, gece hüzünlü, gece öfkeli, ihanete uğramanın hırsıyla şafağa bileniyor. Kölelerin göz nuru ve ...
Şehrin göbeğinde uzanmış yatıyordu. Belli belirsiz duyduğu seslerin ve bulanık görüntülerin arasında karnında duyduğu sıcaklık hissini anlamaya çalışıyordu. Bilinci artık ...
O gün canım hiç yaşamak istemiyordu. Dostum Mirza ile bu düşüncemi paylaştım. Yüzüme bile bakmadı Mirza. Dudağının ucunda biriktirip baloncuk ...
Tanrının cennetlerinde faunanın korosu başlamıştı. Ağustos böcekleri, çekirgeler ve daha adını bilmediğim onlarca böcek çalılıkların içinde şarkı söylüyorlardı. Mor kanatlı ...
Bilgimiz çerçevesinde, evrenin/kainatın sonsuzluğu içinde var olan sayısız varlık arasından aklı sayesinde sıyrılmış/seçilmiş tek varlık olan insanı; sonra aklıyla/fikriyle ürettiği ...
Gökyüzü tüm hışımlıyla yere boşanırken, koridorda yankı yapan her dem öfkeli gardiyanların sesini bile baskılamıştı. Havanın kasvetli hâli bu tufanın ...
Başı yana eğikti, yere bakıyordu mahzun melül. Öyle derinlere dalmış gibiydi ki neler düşünüyordu kim bilir? Ağır adımlar atıyor, arada ...
Burnu kırılmış diyorlar, ayağı incinmiş de pek bir şey yapamıyormuş, hamlamış da her tarafına ağrı girmiş sanki… Öldü demişler. Bir ...
Sevgili Arkadaşlar! Güney dergisine sizlerden yayınlanmak üzere çok ürün geliyor. Üç ayda bir çıkıyoruz. Sayfa sayımız sınırlı. Mümkün olduğunca sizlerden ...
© 2021 Güney Dergisi